Dolar bugün 19.23 üzerine çıktı. Bankalar arası piyasada yani bizim internetten izlediğimiz kur 19,2’ünde üzerini gördü. Bir miktar geri çekildi ama şuan 19,23’ün hemen eşiğinde.
Eğer Kapalıçarşı’ya gitseydiniz, dolarınızı bozdurmak için 19.60’ün de üzerinde bozdurabilecekdiniz. Mesela Nadir Döviz’in büfesinde ve diğer büfelerde de benzeri kur var.
Yani Kapalıçarşı’da serbest piyasada doların değeri çok daha yüksek.
Bu ne demek oluyor? Türkiye fiilen ikili kura adım attı demek. 2 farklı kur var, biri serbest piyasada arz ve talebe göre belirleniyor, diğeri de bankalar arası piyasada belirleniyor. Bankalar arası piyasada bilindiği gibi ekonomi yönetiminin bir müdahalesi var. Ekonomi yönetimi çok fazla yükselmesini istemiyor ama içeride de işte bir Dolar, Euro döviz talebi var. O döviz talebi de Kapalıçarşı’da kuru bu şekilde belirliyor. Kapalıçarşı’da kur 19.63 ünde üzerine çıkmış durumda.
Neden içeride bir talep var?
Çünkü seçim sonrasında çok sayıda tasarruf sahibi yatırımcı dolarda dövizde bir düzeltme bir yükseliş bekliyor ve bu nedensiz bir beklentide değil. Bunun sebebi geçen sene enflasyonun çok az altında dolar artmış olması.
Nasıl Bir Ekonomi Gazetesinin yazarı Alaattin Akbaş bunu hesaplamış, diyor ki, son 8 ayda enflasyon TÜİK’in enflasyonu %27 tüketici enflasyonu ama dolardaki artış %5.
Şimdi ihracatçı şirket olduğunuzu düşünün. Maliyetlerimiz %27 artmış, zam yapmak zorundasınız, iyi de sizin diğer ülkelerdeki rakipleriniz Polonya’daki Fas’taki. Bangladeş’teki Vietnam’daki rakipleriniz eski fiyattan satıyor.
Dolayısıyla siz zam yaparsanız müşteri kaybedeceksiniz. Türk ihracatçısının dramı şu anda bu. O nedenle de Türkiye’nin ihracat artış oranı bir zamanlar %15 –20’lerdeydi, her ay artardı ancak şu anda %3’ler – 4’ler mertebesine gerilemiş durumda.
Mart ayı dış ticaret açığı verisi de açıklandı ve Türkiye ilk çeyrekte ilk 3 ayda 35 milyar dolar dış ticaret açığı verdi. Yani ithalat ile ihracat arasındaki fark Ocak, Şubat ve Mart aylarında 35 milyar dolar oldu.
Martta ihracat yine %4.4 arttı ama ithalat artışı neyse ki mart ayında biraz geriledi. Daha önceki aylarda geçen sene her ay %15 civarında ithalat artışı görüyorduk. Şimdi Mart ayında %4’ün üzerine geriledi. İthalattaki artış oranı %4.2 oldu. Martta ihracattaki artış oranında %4.4.
Diğer açıdan ihracat artış oranı aslında %10 – 15’lik yıllık artış oranlarının çok gerisine düşmüş durumda. Böyle giderse Türkiye cari açığı şu anda 50 milyar doların 51 milyar doların üzerinde olan cari açığı kapatması mümkün değil. İhracatın artması için de işte dövizde bir düzeltme hareketi gerekiyor. Yani o enflasyonla Türk lirasındaki değer kaybı arasındaki açı açıldığı için Türkiye’nin cari açığı çok hızlı büyüdü ve bunu kapatmak için de işte seçim sonrasında bir düzeltme kaçınılmaz diye düşünüyor.
Birçok ekonomist, birçok tasarruf sahibi böyle düşünüyor. O nedenle tasarruflarını hangi yatırım enstrümanındaysa alıp dövize dolara çeviriyorlar. Bu durumda içeride bir talebe neden oluyor. Döviz talebine neden oluyor. Kapalıçarşı’ya da doların 19. 63’ünde üzerine çıkmasının sebebi bundan kaynaklanıyor.
Ekonomi yönetimi de önlem üzerine önlem alıyor. Son önlemi hafta sonu yayınlanan bir tebliğ resmi gazetede yayınlandı.
Bu tebliğ şöyleydi; kur korumalı mevduatta bireylerin minimum vadisi 3 ay olarak belirlenmişti. 2021’in sonundan bu yana hep öyleydi. Yani KKM’ye en az 3 ay vadeyle girebiliyordu. Kur korumalı mevduata ve hafta sonu yayınlanan tebliğle merkez bankasına kur korumalı mevduatta vadeyi değiştirme yetkisi verilmişti. Merkez bankası vadeleri kısaltacak ve Kur Korumalı Mevduat’ın cazibesini arttıracak diye bekledik. İnsanlar Dolara değil de kur korumalı mevduata yönelsinler diye yorumlanmıştık.
Ama bu tebliğ ve yetkiye rağmen Merkez bankası kur korumalı mevduatın vadesinin 3 ay olarak yine duyurdu ama zaten vade 3 aydı. Yani 2021’in sonundan bu yana zaten 3 aydı. Madem bu değişiklikler yapılmayacaktı neden hafta sonu bu vadeyi kısaltma değiştirme yetkisi Merkez Bankası’na verildi?
Görüldüğü gibi bankalara yapılan kur baskısı ister istemez ikili kur görümüne geçti. Cari açık kapanacak gibi görülmüyor ve üstüne üstlük bir de Kur Korumalı Mevduat’ın cazibesi artsın diye Resmi Gazetede bile yayınlanan tebliğ ile verilen yetki de kullanılmadı.