Demokrasi, seçimler, muhalefet gibi oturmuş bir kültürü olmayan bir ülke düşünürseniz, halkın devlet yönetiminden kolaylıkla istediklerini alabileceklerini düşünmek hayalcilik olurdu.
Yıllardır özellikle refah seviyesinin arttırılamaya çalışması seçimlere denk gelir. Seçim yokken asla yok denilen ve gıdım gıdım verilen maaş zamları seçim önü bol keseden dağıtılmaya başlar.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim vaadi emekliye bayram ikramiyesini reddeden hükümet seçimlerde istediğini alamayınca seçim tekrarlanmış ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu vaadini kendisi verip seçime tekrar girmişti. Yıllardır bu bayram ikramiyesini arttırmayan hükümet seçimler yaklaşınca bir anda 2.000 liraya çıkardı. İşte bunlar tamamen seçim ile alakalı oluşan olaylardır.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıstaki seçimler için verdiği son vaad ise emekli ikramiyelerinin en az bir asgari ücret kadar olması. Anketler hükümetin istediği derece de olmayınca Klıçdaroğlu’nun bu vaadini kendisi de açıklayabilir diye görüşler var. Nitekim Erdoğan’ın bayramın 1. günü vereceği müjdeler arasında emekliler için maaş iyileştirmesi, ikramiyelere ekstra zam gibi sürprizler de olabilir.
Millet İttifakı seçimleri alırsa verdiği sözler gereği en düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olacağı ve yine bayram primlerinin en az bir asgari ücret kadar olacağı öngörülüyor.
Cumhur İttifakı bu tip söylemlere karşı olasa da halkın düşen alım gücü ve azalan refahı için mecburen de olsa düzenleme yapması gerektiğini biliyor. Attığı adımlar yetersiz olsa da seçim önü halkın bu sorununu görmezden gelmesi gibi bir lüksü olamaz gibi.
Herkes bayramın 1. günü verilecek müjdeleri bekliyor.
Çok yaptı zammı ben paranın bir kısmını bağışlamayı düşünüyorum.
Zamlardan bıktık. Ne maaşlara zam ne de faturalara ve geçim giderlerine zam isteriz. Kaşık ile verip kepçe ile alıyorlar zaten.