Ekonomi Yönetiminin aldığı kararlarda bazı tedbirlerin sonuna gelindiği anlaşılıyor. Çeşitli önlemler ve baskılar sonucunda piyasa geçen hafta ikiye bölünmüştü. Banka kurları ve Kapalıçarşı döviz bürolarının kurları arasındaki makasın açıldığına şahit olmuştuk.
Dolarla ilgili 19 seviyesinde suni olarak tutulmaya çalışılıyor iddiaları var.
Ekonomistlerin ortak görüşü bu şekilde suni bir baskılama olduğu yönünde. Ekonomistlerin ortak görüşü kurlar serbest bırakılsa 24 – 25 seviyesine çıkacak.
Daha ne kadar baskılayacaklar? Seçimlere bir ay kaldı. Seçimlerden sonrası için Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda bile 24-25 lira seviyelerini görebiliriz.
İhracatçılar para kazanıyor, Türkiye’ye getiriyor. Türkiye’ye getirdiği anda merkez bankası dolar bulamadığı için müdahale etmek adına ihracatçıların getirdiği paranın %40’na dolar bazında el koyuyor ve bunun karşılığında sana Türk Lirası veriyor. Türk lirası olarak ne ödüyor? İnterbank yani bankalar arası dolar karşılığını ödüyor. Yani bugün için 19,35, 19,36 ödüyor. Dün mesela 18,27-18,29 arası bir şey ediyordu. Durum böyle olunca ihracatçının ithal edebilmek için dövize ihtiyacı var. Türk parası ödediği anda gidiyor kapalı çarşıya ya da herhangi bir döviz bürosuna bankaya doları kaçtan satın alıyor. 19,75’ten geri alıyor. Yani arada %2’den fazla fark var. Bunun anlamı da ikili kur oluştu demek.
İkili kur sürdürülebilir bir olay değil. Yani ikili kur demek, merkez bankasının açıkladığı döviz kuruyla piyasadaki döviz kurunun farklı olması, bu döviz krizine giren ilk adımın göstergesidir. Yani kesin olarak sen döviz krizine gidiyorsun ve ilk adımın göstergesi kurların ayrışmaya başlamasıdır.
Önümüzdeki günlerde ekonomi yönetimi böyle devam ederse üçüncü bir kur ortaya çıkacak. Bunada ihracatçının kuru diyebiliriz. Çünkü ihracatçı aradaki farkı kapatamadığı için ihracatı kesecek. Ihracat kesilirse ülkeye döviz girmeyecek çünkü döviz yeterli olmaz. O zaman bir bankalar arası kur bankadan satın aldığında olan kur bir serbest piyasadaki kur Kapalıçarşı’da satın aldığı kur, bir de ihracatçıya verilen kur. Böylelikle toplamda 3 kur ortaya çıkmış olacak.
Banka kuru ile Kapalıçarşı kuru yani ikisinin de ortası bir kur olan ihracatçı kuru ortaya çıkacaktır. Bugün Lübnan’da, Arjantin’de, İran’da işler böyle yürüyor. Böyle yürüdüğü için de ekonomik krizdeler. Türkiye’de kaçınılmaz olarak döviz ödemesinde krize gidiyor. Yani ödemeler dengesi krizine gidiyor. Çünkü Türkiye’de böyle bir döviz yok.