Küresel Finansal Krizin Temelleri Atıldı Büyük Kriz Kapıda

Küresel finansal kriz daha yeni başlıyor. Bütün Amerika’daki yöneticiler regülatörler Avrupa’dakiler bankacılık krizini kapattık diyorlar. Şu anda artık bankalara hücum yok, kriz önlendi diyorlar. Halbuki özellikle Silikon Vadisi Bankasının batışıyla çok daha büyük bir krizin temelleri atıldı.

2008 kriziyle bu olayı karşılaştıracak olursak, 2008’de önce Bear Stearns batmıştı, daha sonra da asıl büyük çöküş olan Lehman Brothers Inc. batışıyla karşılaşmıştık ve bugün olan olaylar belki bir miktar bir Bear Stearns’ün batışını bize anımsatıyor.

Kriz süreci yani önümüzdeki aylarda durumun çok daha kötüleşmesi süreci aslında başladı. Wall Street journal grubuna ait Market Watch’a bir değerlendirme yapan Y Combinator isimli bir firmanın CEO’su Garry Tan. Bu arada Y Combinator Amerika’daki teknoloji start up’ların bir çoğunu büyük yerlere getiren çok önemli bir firmadır.

Garry Tan diyor ki;

SVB Bank’ın kurtarılmış olmasının hiçbir önemi yok. Burada toplam çalışan sayısı yaklaşık 250.000 olan Amerika’daki Silikon Vadisi’ndeki teknoloji şirketlerinin, özellikle de küçük ve orta ölçekli olanlarının büyük bir yoğunlaşması vardı.

Silikon vadisi bankasında bu çok büyük bir sektör hem Amerika hem de dünya için. Dünya genelinde de çalışan bir sektör ve bankanın kurtarılmasının hiçbir anlamı yok. Çünkü bir sürü start up’ın bankacılık hizmetlerini bu silikon vadisi bankası veriyordu.

Mesela adam startup kurmuş ve bir şey kiralıyor. Mesela telefon uygulaması yapmış ya da sokakta motosiklet kiralıyor. Kiralama işini yaptığı bankacılık servislerini silikon vadisi bankasından alıyordu. Müşterileriyle yaptığı sözleşmeleri, kredi kartı işlemleri gibi hizmetleri alıyordu, bu banka üzerinden yapıyordu bu servisleri bu banka sağlıyordu. Şimdi banka kapandı, güya kurtarıldı ama sadece mudiler kurtarıldı. Mevduat sahibi olanlar kurtarıldı. Yani firmalar en azından paralarını kaybetmediler. Ama bütün bankacılık işlemlerini ve erişimlerini kaybettiler.

Garry Tan, bu teknoloji firmalarını en az 10 yıl geriye götürdü ve yeniden bu ilişkilerin kurulması çok büyük zaman alacak ve büyük kayıplara yol açacak diyor. Bu kayıplar sayesinde tabii ki bu şirketlerin çoğu Venture Capital dediğimiz girişim sermayesiyle finanse ediliyor. Bu aksamalar, kayıplar, yeniden bankacılık ilişkileri kurulmaya çalışılacak. O bankalar o firmaları yeniden değerlendirilecek. Acaba bunlarla iş yapmak gerçekten mümkün mü? Bu arada oluşacak kaybın Bloomberg yaklaşık 500 milyar dolar olacağını hesaplamış.

SVB gibi 180’den fazla banka olduğunu Wall Street Journal belirtmişti ve şimdi bu bankalar da kurtarıldı. Bu bankalardan biri de first republic, bunların durumunda olan onlarca yüzlerce bankanın da kredi alabileceği bir sistem oluşturuldu.

Burada o sistem neydi? Eğer bu bankalar ellerinde fiyatları erimiş olan bonolar varsa bunları FED’e getiriyorlar. Bunları eski değerlerinden yani erimemiş değerlerinden teminat olarak gösterip. Oradan kredi alıyorlardı işte bu kredilerde patlama yaşandı.

Bu durum Fed’in bono tahvil satın alıp yerine nakit vermesi değil, bankalar geliyorlar, kendi ellerindeki tahvilleri eski değerlerinden teminat olarak yatırıyorlar. Yani direkt para değil borç alıyorlar. Genelde bir yıllık ve faizi olan borçlar.

Ayrıca şimdi bankalar burada direkt nakit elde etmedikleri yani borç aldıkları için ve bu borca bir de faiz ödeyecekleri için burada aslında yine para kaybediyorlar. Sadece zararda değillermiş gibi tahvillerini değerlendirme imkanı elde etmiş oluyorlar.

Böyle olunca ne olacak? Banka daha fazla defansif bir yapıya geçecek. Yani çok daha fazla açmayalım. Başka böyle riskli varlıklara yatırım yapmayalım. Başka krediler vermeyelim. Dışarıdaki bir sürü teknoloji firması, bu tip sıkıntılar yaşayacak, işleri bozulacak işte Venture Capita firmaları bu halde özellikle teknoloji şirketlerine olmak üzere çok fazla sağa sola kredi vermeyelim diyecekler.

Ekonomiyi sürükleyen şey zaten krediler, kredi verilmezse krediler daralırsa ekonomi krize doğru çöküşe doğru sürüklenecek. Bu küçük bankaların bir özelliği var. Aynı zamanda küçük ve orta ölçekli bankaların Amerika’daki kredilerin büyük kısmını bu bankalar sağlıyor. 250 milyar dolardan daha az varlığı olan bankalar, yani küçük ve orta ölçekli bankalar, tüm ticari ve sınai kredilerin %50’sini sağlıyor. Ev kredilerinin %60’ını ofis fabrika gibi, ticari gayrimenkul kredilerinin %80’ini bunlar karşılıyor. Tüketici kredilerinin de %45’ini bunlar karşılıyor. Eğer bu kredileri bankalar vermemeye başlarsa bu bankalar SVB gibi batmamış olsalar bile batma durumunda oldukları için fed’den inanılmaz oranda krediler kullanıyorlar. Demek ki durumları çok zor. Demek ki bundan sonra öyle krediyi kolay kolay vermeyecekler, bu da ekonomiyi aşağı çöküşe doğru Amerikan ekonomisini sürükleyecek.

2024’de doğru 2023’ün son çeyreğinde doğru iyice kredilerin daralması bekleniyor. Bir de geçen hafta küçük bankalardan mevduat çıkışı durdu. Hatta bir miktar yükseldiğini de söyleyenler var. Yani en azından durduğunu söyleyebiliyoruz ama büyük bankalardan mevduat kaçışı devam ediyor. 8 – 22 Mart arasında Amerikan bankaları 225 milyar dolar mevduat kaybetti.

Sistemi savunan ekonomistlere bu mevduat çıkışı zaten vardı. Sadece küçük bankalardakiler durdu. Büyük bankalardan zaten mevduat çıkıyordu. Toplamda Amerikan bankalarında 600 milyar dolar mevduat çıkışı olmuş. Bu tarihte görülmemiş bir şey 1974’ten beri ilk kez olduğu verilerde gözüküyor. İnanılmaz bir mevduat kaçışı var. Kredi vermek direkt olarak mevduata bağlı değil ama bu kadar çok mevduat çıkışı varken kimse kredi vermek istemez.

Çıkan mevduatların çoğu para piyasası fonlarına gidiyor. Amerika’da para piyasası fonlarında nakit topluyor insanlardan ve bunları genelde çok sağlam olarak değerlendirilen devlet tahvillerine, bonolara, şirket bonolarını emlak konularına falan yatırıyor.

Yorum yapın