Hem Cumhuriyet Halk Partisi’nde hem İyi Parti’de çok önemli kurmaylar var. Bir yandan da Deva Partisi’de Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Ali Babacan faktörü ekonomi yönetimini nasıl şekillendirir? Tamamen ekonomi açısından baktığımızda gerçekten millet ittifakı’nın bu konuda sorunu çok iyi tespit ettiğini ve çok doğru insanlarla doğru bir projeyle gelmekte olduğunu görüyoruz.
Seçimlerden Millet İttifakı’nın galip çıkmasıyla birlikte gerçekleşecek bir olaydan bahsediyoruz. Öncelikle bu hazırlık aylardır yapılıyor. Millet İttifakı göreve gelirse Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın başkanı Hakan Kara olacak. Zaten böyle bir görev teklif edildiğini biliyorduk. CHP kulislerinden böyle bir bilgiyi almıştık ama Hakan Kara’nın görevi kabul ettiğini de şimdi Remzi Özdemir’den öğreniyoruz.
Şu anda bir hazine tarafında bir organizasyon yapılıyor. Zaten yeni ekonomi modelinde, aslında yeni bir ekonomi modeli yok da eskiye biraz dönüş tarzı var, maliye Bakanlığının ayrılması gibi bir çalışma yapıldığını da biliyoruz.
Şimdi hazinenin kime teslim edileceği konusunda çalışmalar yapılıyor. Bu konuda da henüz net bir ismin olmadığını görüyoruz ama şu anda harıl harıl bir çalışma var. Ama ekonomi kurmayları özellikle CHP ve Deva Partisi ısrarla yeni ekonomi üzerine çalışmalar yapıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde Selin Sayek Böke, İyi Parti’de Bilge Yılmaz, Deva Partisi’nde İbrahim Çanakçı gibi isimler isimlerin yanı sıra Listelerde görmediğimiz yine Gelecek Partisi’nden Kerim Rota gibi isimleri görüyoruz. Dolayısıyla bu isimlerin bazıları kabinede ama bazıları da bürokraside. Seçimden sonra eğer Millet İttifakı sandıktan birinci parti olarak çıkarsa, kimi kabinede kimi de bürokraside görev alabilir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın parçalanması söz konusu olacak. Yani bir Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Bakanlığı, hepsinin ayrı ayrı olacağı bilgisi veriliyor.
Bir yandan da Mehmet Şimşek’ten gelen red yanıtları sonrasında Cumhurbaşkanının televizyonda yaptığı açıklamalar vardı. Mehmet Şimşek ısrarı aslında tamamen bitmiş durumda. Çünkü Mehmet Şimşek’le bir uzlaşmaya varıldığını, Cumhurbaşkanına en yakın ismin devreye girerek Mehmet şimşek’ten söz alındığı belirtildi.
Mehmet Şimşek, yeniden cumhur ittifakı kazanırsa ekonomide kendi şartlarımda görev almayı kabul ederim diye bir şart koşmuş. Mehmet Şimşek ne kadar inanarak bunu söyledi, o da tartışma konusu. Çünkü özellikle Mehmet Şimşek’in İngiltere’de görev yaptığı kurum ve özellikle finans piyasasının elinde çok sağlam kamuoyu anketleri var. Geçen programda da söylemişti. Türkiye’deki yabancı sermayeli bankaların finans kuruluşlarının yine yurt dışı kaynaklı kamuoyu yoklama anketleri yaptığını ve bu anketlerde Millet İttifakı’nın önde olduğunu söylemişti.
Mehmet Şimşek’in bu görevi kabul etme nedeni AKP’nin kazanamayacağını ya da Cumhur İttifakı’nın kazanamayacağını varsayarak kırmama adına kabul ettiği öngörülüyor. Çünkü Mehmet Şimşek de biliyor ki, şu anda ortada devasa bir enkaz var ve o enkazın kaldırılması için tek başına gücün yetmeyeceğini biliyor ve tamamen Cumhurbaşkan’nı kırmamak amacıyla kabul edilmiş bir teklif olduğunu düşünülüyor.