Bu hafta Türkiye’de en önemli gün perşembe saat 14:00 ama piyasalar üzerinde çok da fazla bir etkisinin olacağı düşünülmüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararını açıklayacak. Para Politikası Kurulu büyük olasılıkla %85’ta sabit bırakacak. Çünkü Cumhurbaşkanı istediği gibi tek haneye indirildi. Seçim öncesinde bir indirim daha yapabilir çünkü geçen hafta hatırlarsanız Cumhurbaşkanı faiz indirimlerinin süreceğini, hem faizin ineceğini, hem de enflasyon düşeceğini söyledi.
Seçim öncesinde belki bir faiz indirimi daha yapılır ama bunun piyasa üzerinde bir etkisi olmadığını biliyoruz çünkü kredi faizleri bu arada mevduat faizi de merkez bankasının politika faizinden koptu gitti.
Piyasayı asıl etkileyen doları serbest piyasada bayram öncesinde 20.60’ın da üzerine çıkaran seçim sonrasının belirsizliği ve seçim sonrasında dövizde bir yükseliş beklentisi. Bunu bekleyenlerin sayısı giderek artıyor. Ve işte ona bağlı olarak da serbest piyasada Kapalıçarşı’da doların geçtiğimiz perşembe günü 20.60’ın üzerine çıktığını gördük. Bu koşullarda dolar serbest piyasada bu hafta 21 liraya yükselirse hiç şaşırmamak gerekiyor.
Merkez bankası bu arada rezervlerinden döviz satışının arttırdı ve 10’a buna bağlı olarak da merkez bankasının rezervleri eriyor. Net harcanabilir rezervi 20 milyar doların üzerindeydi. Bundan birkaç hafta önce ama önceki hafta 13.7 milyar dolara geriledi. Bu arada brüt rezervi de yani başka bankaların zorunlu karşılık gibi mekanizmalarla merkez bankasından park ettiği dövizleri de içeren rezerv brüt rezerv deniyor işte o da 120 milyar dolara indi.
Bu arada bir de swap hariç rezerv var, yani para takasıyla başka bankalardan borç alınan dövizler hariç rezerv o zaten ekside 2020’nin Mayıs ayından bu yana ekside yani şu anda – 47.1 milyar dolarda.
Burada asıl dikkat etmemiz gereken merkez bankasının net harcanabilir rezervi 13.7 milyar dolar. Yavaş yavaş tehlike sınırına doğru geliyor. Geçen senenin Temmuz ayında bunu görmüştük, Merkez bankası net harcanabilir rezervi 6 milyar dolara kadar gerilemişti. Sonra Rusya’dan bir para girişi olmuştu geçen Ağustos’ta ve onun etkisiyle yeniden rezervler güçlenmişti. Fakat merkez bankasının rezervlerinin o 6 milyar dolara indiği, geçen senenin Temmuz ayında ona bağlı olarak Türkiye’nin risk primi CDS’i de 900’e kadar yükselmişti.