İsmet İnönü dönemi siyasi ve ekonomi okumalarını analiz ederken, dönemin yapısını incelememiz gerekir.
Türkiye, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatından sonra yönetimi İsmet Paşa’ya bıraktı.Bu dönemde 1938-1945 arası önemli eşiktir. Avrupa’da rejimler çatışma öncesi savaş hazırlıkları başlamıştır.O yüzden İsmet İnönü’den muhteşem atılımlar beklemek de çok mümkün değildir.Öylesine planlar vardı ki iki örnek verelim, Almanya, Bulgaristan’ı işgal edecek ve gözünü İstanbul’a çevirecektir. Sovyet Rusya’da Gürcistan üzerinden, Karadeniz ve Erzuruma kadar Anadolu işgal planı vardır.Bu planları destekleyecek azınlık (Alman-Rus) zenginler de Türkiye’de vardır.
Siyasi durumlar böyle iken ekonomi de şu şekilde şekillendi:
1-) Tekelleşme (Yüksek gıda enflasyonuna karşı)
2-) Vergiler (Varlık Vergisi-Toprak Mahsulleri Vergisi) gibi.
Bu iki ana başlık, İsmet İnönü’ye ve CHP’ye halkın bakış açısını açıklamamız açısından önemlidir. Tekelleşme de amaç; ekmek, ispirto, tütün, şeker gibi maddelerde gümrük vergisini en aza indirgemek, fahiş enflasyonu engellemek için devlet eliyle halka maddelerin ulaştırılması içindi. Dönemin CHP’de görev alan yönetiminin halktan kopuk olması, kendi çıkarlarını önde tutması sonucu tekelleşme gerekli amaca ulaşamadı, bir çok aile temel ihtiyaç karşılanmasında sıkıntılar yaşadı. Bu da beraberinde güçlü bir muhalefeti kurdurdu(Demokrat Parti), sonraki seçimlerde tek parti rejiminin yıkılmasına ve günümüze kadar halkın, CHP’ye olan güveninin sarsılmasına temel hazırladı.
Varlık Vergisi de halkın tepkisini çekti. Varlık vergisi ile yukarıda bahsettiğimiz zengin azınlık (Rus-Alman), vergi alınacağı ileri sürülmüşse de, dönemin vergi defterlerinde varlık vergisine %72 oranında Anadolu’dan alındığı, bütçenin %82’sine denk geldiği söyleniyor. Ama bazı kaynaklarda bunun abartılı olduğunu ve zengin levanterlerden de büyük ölçüde vergi alındığını ve bunların rahatsız olup yanlı gazete haberleri yaptırdığını göstermektedir. Yani analiz yaparsak halktan vergi alınmış ama dönemin vergi tutanaklarına bakıldığında zenginden daha çok alındığı gözüküyor.
Bu siyasi, ekonomik buhranlar çerçevesinde, tekelleşme de sıkıntılar yaşansa da varlık vergisine tepkiler de olsa İsmet İnönü, diplomasi ile devlet yönetimi ile Türkiye’yi savaş dışı bırakacak politikalar ile başarılı olmuştur, günümüzün sözde gazete yazarı olup tarih yazıcılığına soyunan popülist kişilerin yalan yanlış tarih anlatımının aksine bir sonraki seçimi de İsmet İnönü kazanmış olması politikalarının eksik olsa da sıkıntı çıksa da seçilmiş olması, başarısının kanıtıdır.